Selam...tatilin, iznin sonuna geldik...şimdi neler yaptık anlatma sırası...1 Aralık saat bir gibi Akdenizin o bildiğimiz masmavi, pırıl sularının üzerinden Barselona'ya geldik. Havaalanında bizi benzer yüzler karşıladı, ilk başta Türkiye'de başka şehire geldik izlenimi edindik, bilindik yüzler Hola!! dediklerinde kendimize geldik. Aerobus ile 5 euro vererek Katalunya meydanına kadar, havaalanından şehir merkezine geldik, kesinlikle havaalanı ulaşım için Aerobus'ı tercih etmeniz önerilir, Renfe dedikleri trenleri de var ama çok zahmetli, aktarma yapmanız gerekiyor. Havaalanından şehir merkezine geldiğimiz yarım saatlik yolda, çarpık bir kentleşme, düzensizlik dikkatimi çekti, genel Avrupa havasından ayrılan yanı buydu Barselona'nın...Katalunya meydanına yaklaştıkça, Avrupa'nın mimari açıdan estetik binaları, cetvel gibi sokakları, Gaudi'nin hızlıca, uzaktan gördüğümüz Sagrada Familia'sı (Kutsal aile), adlarını sonradan gezip öğreneceğim birkaç tarihi binası ile, merak ettiğim Port Veil ve Marina'sını ve davetkar sokaklarını, saymassak, benim için nerdeyse tamamlanmıştı Barselona. Biran önce şehri keşfetmek için sabırsızlanan biz, Avrupa'nın metro ulaşımına bir kez daha imrenip, kolay bir şekilde L3 hattına binip, 3 durak gittikten sonra otelimiz Hotel Barselona Universal 'a geldik...Otelimizi resimlerden daha güzel bulduğumuza, çok merkezi bir yerde olmasına sevinerek odalarımıza yerleştik..Odamızın penceresinden bizi şöyle bir manzara karşılayınca, hayal kırıklığına uğradık...Bu manzara;
Barselona imajına gölge düşürdü benim için kaldı ki burası şehrin merkezi, hatta daha sonraları şehrin en güzel yeri, deniz kenarında bile bu manzaralarla ve beton yığınları ile karşılaştık...
Gezmeyi dinlenmeye tercih edip, yürümeye halimiz kalmayıncaya kadar yürüdük...İlk önce otelimize yürüyerek 5 dk olan Kristof Kolomb heykeli bize merhaba dedi...Bazısı Amerika'yı bazısı Hindistan'ı işaret ettiğini söylüyor, (ikincisini düşünenler şuan Barselona sokaklarında fing atıyor, gerçekten İspanyol dan daha çok hintliler daha sonra birbirinden ayıramadığım genel olarak çekik gözlü dediklerim ve siyahiler çoğunlukta, özellikle gece karanlıkta bu üç ırk sokaklara hakim olunca, huzursuz bir ortam oluyor bence), işte :
Gezmeyi dinlenmeye tercih edip, yürümeye halimiz kalmayıncaya kadar yürüdük...İlk önce otelimize yürüyerek 5 dk olan Kristof Kolomb heykeli bize merhaba dedi...Bazısı Amerika'yı bazısı Hindistan'ı işaret ettiğini söylüyor, (ikincisini düşünenler şuan Barselona sokaklarında fing atıyor, gerçekten İspanyol dan daha çok hintliler daha sonra birbirinden ayıramadığım genel olarak çekik gözlü dediklerim ve siyahiler çoğunlukta, özellikle gece karanlıkta bu üç ırk sokaklara hakim olunca, huzursuz bir ortam oluyor bence), işte :
Kolomb'un heykelinden sonra, denize aşık olan ben, hemen deniz kenarına gitmek için sabırsızlanıyorum, Birden tekrar bu şehri daha güzel görmeye başlıyorum...


Her neyse, buyüzden biz de mcdonalds, kfc, burger,domino's ta yedik hep, ben fast food sevmem pek ve sürekli yemek zorunda kalmak üstelik bizdeki menü fiyatlarının iki katını ödeyerek...Tabi bir de kahvaltı eksikliği yaşadık, kahvatımız: donut, kruvasan ve cafe latte den bazen de ananas ve mangodan ibaretti...bu arada tropikal meyvelerden yiyebilme olanağınız var, Las ramblas ta Mercat de la boqueria adında açık hava pazarını mutlaka ziyaret etmenizi öneririm, dediğim gibi bir çok meyve, sebze, et, yiyecek bulabilirsiniz...
Gelelim Barselona'yı tarihsel açıdan nasıl bulduğuma..turist olarak giden biri için,şehri gezmek Barselona'da çok da zor değil...Bus turistic otobüsleri ile hop on – off, görülmesi gereken her yere götürüyor, istediğiniz durakta inip gezdikten sonra diğer gelen otobüse binip, her yeri görebiliyorsunuz.Fiyatı merak edenler için: bir gün 21 euro bir kişi..ardışık iki günde gezmek isterseniz 27 euro veriliyor..Biz port veilden mavi rotaya binerek öncelikle Casa Batllo' yu(Gaudi'nin eseri) gezdik, daha sonra la Pedrera Casa Mila, Sagra da Familia, Park Guell, Tibidabo, Sarria, Monestir de Pedralbes, Nou Camp, Macba, Estacia Sans (otobüs ve tren terminalinin bulunduğu yer), Placa Espanya,(görülmesi gereken bir meydan)MNAC,(katalunya ulusal müzesi) Montjuic tepesi... (Herbiri için ayrı bilgi yazması uzun sürecek, sagrada familia güzel, ama içine girmenize gerek yok, içi bomboş, zaten daha da tamamlanmamış, böyle karmaşık bir bina, sanki kumdan yapılmış gibi bozulacak, akıcak gibi gözüküyor, çok öyle devasa gibi değil, fotoğrafa sığdı, sonra park guell güzel bence, sevimli bi yer, nou camp 'ın içine girmedik ama dıştan bildiğimiz stad...
la pedrera
la pedrera
La Pedrera
Casa Batllo
MNAC dan şehrin görünüşü...
Nou Camp
Sagra da Familia
Park Guell
- Placa Espanya, ARENA
- Teleferik ile şehri havadan görmenizi,
- Las Ramblas ta Operay Flemenco mekanında flamenko gösterisini, (kişi başı 45 - 35 - 30 Euro olarak değişmekte, mekan büyük olmadığı için, gösteri her kategoriden izlenebiliyor.)
- Metro ile kolayca ulaşabileceğiniz L'illa Diagonal veya Diagonal Del Mar alışveriş merkezlerini, şehir merkezinde El Corte Ingles' e gitmenizi öneririm, fiyatların Türkiye'den çok farklı olmadığını da eklemekte fayda var.)
- Sangria adında hafif meyveli şarabını, taze meyvelerle birlikte denemenizi tavsiye ederim... (marketlerde de satışı çok yaygın.)
- Barselona'ya bahar ve yaz aylarında gitmek de fayda var biz bu aya ertelemek zorundaydık ama eminimki bu şehri daha doğru değerlendirmenin hava şartları ile çok ilgisi var.
2 yorum:
Sinemcigim,
Hosgeldiniz. Ne yalan soyleyim ilk iki fotograf pek bir duskirikligina ugratti beni. Ama sonrakiler cok guzel. Umarim eglenmis ve guzel bir tatil gecirmissinizdir. Gorusmek uzere...
Sevgiler
Umur & Ada
Evet aynı hayalkırıklığını ben de yaşadım, ama genel olarak güzel bir şehir olduğunu söylemeliyim...
Yorum Gönder