25 Mart 2013 Pazartesi

Floransa

Çok sevdim seni Floransa!

Sabah erken saatte Roma Termini'den bindiğimiz hızlı trenle (seyahat çok rahattı, bilet almak için trenitalia.com)  yaklaşık 2.5 saatlik yolculukla Floransa'ya ulaştık. Roma'dan sadece 2.5 saatlik uzaklıkta olsak da, çok daha farklı, güzel bir şehir bizi karşıladı, aslında hala İtalya'daydık. Hemen bir harita aldık ve yürüyüşle çok rahat gezilecek bir şehir olduğuna sevindik hem böylece bir güne çok şey sığdırabilecektik.
İlk dikkatimizi çeken, merkeze yakın bir yerde kurulan "San Lorenza"açık hava pazarı oldu. Hediyelik eşyalar, deri eşyalar oldukça fazlaydı ama alınacak doğru düzgün bir şey yoktu.
Aslında niyetimiz sadece salı günleri kurulan, Floransa'nın en büyük açık hava pazarı olan Le Cascine'ye gitmekti ama zamanımız malesef yetmedi.
Yine şehri keşfe çıkmadan başka bir pazarla - Mercato Centrale - daha karşılaştık bu seferki türlü yiyecek ve içecek pazarıydı.Baharatlar, kurutulmuş sebzeler, balzamik soslar zeytinyağları, makarna sosları daha neler neler. Üstelik halka karışmak da çok eğlenceliydi.
Ama biz;Bir an önce, burda yetişmiş ve eserleri ile Floransa'ya zerafet ve güzellik katmış Leonardo da Vinci, Michelangelo, Machiavelli , Dante ile tanışmak istiyorduk. 
Bir de şu Medici ailesi var tabi, sanatçı ruhlu ve zengin bu aile, 15.yy Floransa'da rönesansın başlaması için sanatçıları destek olmuş. Gösterişli, süslü mekanlar yaptırmış, Floransa'yı bir sanat müzesine çevirmiş bir aile.

Santa Maria del Fiore" ("Çiçeklerin Meryem Anası) Duomo'ya geldiğimizde böyle bir sanat eseri karşısında adeta büyülendik. Beyazın üstünde, dantel gibi işlenmiş yeşiller, pembeler o kadar romantik bir etki yaratıyor ki...

Burdan sonra yine çok merak ettiğim Piazza Della Signoria meydanına ulaştık. Meydan sanat öğrencileriyle, turistlerle, öyle hareketliydi ki bizi hemen içine aldı, Herkes gördüğü güzellikler karşısında nereye bakacağını şaşırmış bir şekilde fotoğraf çekiyor, koşturuyor ama bu telaş hep bu sanat eserlerine verilen değeri gösteriyordu.
Meydanın ortasındaki, etrafı heykellerle süslü, Neptün Çeşmesi ve Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası da burda bulunuyor.



Ama David'in orjinalini görmek istiyorsanız, şu ünlü Medici ailesi tarafından kurulan  Accedemia'ya gitmeniz gerekiyor.

Meydanla hemen bitişik köşede bulunan en eski sanat müzelerinden biri olan Ufizzi Galerisi'ne ise mutlaka önceden rezervasyon yaptırın.Aksi halde, Medici ailesine ait koleksiyonları ve değerli parçaları görmek için 2 saat kadar kuyruk beklemeniz gerekebilir.
Arno Nehrine, Vecchio köprüsüne de uğramamak olmaz; olduğu gibi ve
"Bizi bu halimizle de sevin derler gibi " gözüken dökük halleriyle
nehrin üzerine kurulmuş binalar, evler sevimli bir izlenim bırakıyorlar.



Köprüden geçip, 13 numaralı otobüse binince de  Michelangelo Tepesine (Piazze Michelangelo) çıkıp, manzaraya hayran kalıyorsunuz, yanınıza mutlaka atıştıracak birşeyler alıp manzaraya karşı keyifli zaman geçirebilirsiniz.Şehre yüksekten bakarak, yürüdüğünüz sokakların, muhteşem binaların hepsini aynı karede görmek bir başka güzel.

 





Floransa için Olmazsa olmazlar!
  • Michelangelo Tepesine mutlaka çıkın.
  • Eğer vakit varsa en büyük açık pazar olan Le Cascine'ye gidin 
  • Arno Nehrinin üzerinde bulunan Ponte Vecchio'yu mutlaka görün.
  • Turistik hediyeler için San Lorenzo pazarını, yiyecek alışverişi için de Mercato Nuovo pazarına gidin.
  • Floransa'nın en büyük kilisesi Duoma'yı görüp hayran kalın, kendinize güveniyorsanız, kubbeine çıkıp, bir kez daha manzara'ya hayran kalın. 
  • Michelangelo'nun David'ini orjinal veya kopyası :) mutlaka görün  
  • Giardino Baboli, eğer vakit varsa bu güzel bahçeye gidip, güzel bir mola verin 
  • Pizza, dondurma, tiramisu yemeden kahve içmeden, ( Tiramisu için, Floransa'nın en eski pastanesi olan Gigli'de biraz pahalıya gelse de tiramisu - kahve keyfi yapın.)


 Floransa'nın amblemi ayakkabılarıma ait görselle, yazımı bitiriyorum :)

Hiç yorum yok: